NÜKLEER KATLİAM
Deneme alanı Doğu Türkistan'ın Lop Nor bölgesindedir. Ayrıca Çin'in Nükleer Füze Üssü nünde bu bölgede olduğunu Quck Dergisi 1988 yılında açıklamıştır.
Kızıl Çin'in, Nükleer Araştırma Merkezi ve Atom
22 Eylül 1969 yılında ise 250 kilo ton ağırlığında TNT ihtiva eden 10 uncu Atom bombasını patlatmışlardır. 29 Eylül 1969 yılında yine 3 Mega ton gücünde ilk Hidrojen bombası patlatılmıştır.
1984 yılındaki Nükleer denemede, gücü 150 kilo ton civarında olduğu sanılan bombanın richter ölçeğine göre 6.8 şiddetinde olduğu tespit edildi.
1996 yılında yine dünya basınında çıkan haberlere göre Avustralya Başbakanı John Howard, Çin'i 8 Haziran 1996 tarihinde gerçekleştirmiş olduğu Nükleer denemeden dolayı sert bir dille eleştirmiştir.
Canberra daki sismolojik Araştırma Merkezi ile Avustralya daki Jeolojik
araştırmalar Kurumu yetkilileri de 20 ile 80 Kilo tonluk ve orta güçte sayılabilecek bir yeraltı Nükleer Denemesi kaydettiklerini bildirmişti.
Çin yönetimi Doğu Türkistan Türkleri'nin ve Avrupa ülkelerinin bütün itiraz ve protestolarına pervasızca kulak tıkamakta ve insanlık değerlerini hiçe sayarak nükleer denemelerine devam etmektedir.
15 Mayıs 1995'te Doğu Türkistan'ın Lop Nor bölgesinde yaptığı nükleer denemede kullandığı bomba, ABD'nin Hiroşima'ya attığı atom bombasından 70 kat daha güçlü idi. 1 megaton yani 1000 kilo ton gücünde olduğu belirtildi. (Bir başka deyişle Çin'in patlattığı son atom bombası Washington, Moskova ve Tokyo ahalisini tamamen imha edebilecek güçte idi)
ABD, Rusya, Japonya, Almanya, Kazakistan başta olmak üzere birçok ülke Çin'e tepki gösterdi, protesto etti. Almanya dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada ''Çin Halk Cumhuriyeti tarafından gerçekleştirilen nükleer deneme TNP antlaşması- mn ruhu ile ters düşmektedir'' denildi.
Bu güne kadar 1964 yılından itibaren 50 civarında nükleer deneme yapılmış, neticede hava, su kaynakları, tarım arazileri tahrip olmuş ve ekolojik dengeler bozulmuştur.
Halkın arasında bilinmeyen hastalıklar ortaya çıkmıştır.Bu hastalıklar sebebiyle yüz binlerce kişi ölmüş bir o kadar insanda sakat kalmıştır.Yeni doğan bebekler sakat olarak dünyaya gelmektedirler. Komünist Çin nükleer denemeler yapmakla kalmayıp, diğer ülkelerin nükleer artıklarını da para karşılığı Doğu Türkistan topraklarına gömmektedirler.
Bu zulümlerin amacı; Başta Müslüman Türk dünyası olmak üzere -özellikle Türkiye- Bütün dünyanın gözleri önünde o toprakların tarihi ve gerçek sahipleri olan Doğu Türkistan Türklerini tarihten silmektir.